7 Kasım 2015 Cumartesi

Aile İçi Sıkıntınlar ve Çözüm Stratejileri


Aile içi iletişimde yaşanan sorunlardan bir tanesinin de, aile üyelerinin birbirlerine yeterince zaman ayıramamasıdır.

Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki kendisinden kaçmayı gerektirecek kadar büyük hiç bir sorun yoktur.
Son dönemlerde aile içi problemlerle ilgili görüşmelerim daha bir arttı… En çok şikayet edilen konu ise eşlerin birbirleri ile görüşmemeleri, küsmeleri ve iletişim kurmamaları… Hatta bir danışanım eşinin kendisiyle yıllardır konuşmadığını ve aile içinde bu olayın çocuklara da yansıdığını ifade ediyordu… Görünen o ki artık insanlar birbirlerini anlamada, karşılıklı duygu paylaşımında ve birbirlerini yönlendirmede etkinliklerini yitirmişler.

Duygu ve düşünce alışverişinin olmadığı ortamlarda kişilerin birbirlerini anlamaları mümkün değildir.

İletişimin olmadığı yerlerde başkalarını küçük görme, kendi haklarını koruduğu gibi eşinin haklarını korumama, eşine saygı duymama, duygu, düşünce, inançlarını doğrudan, içtenlikle anlatmama, tutarsızlık ve kararsızlık, çevresiyle uyumsuzluk ve tartışma gibi problemler oluşur. Bu problemler beraberinde kişinin ailesine ve eşine karşı yabancılaşmasına, yeni arayışlara ise yönelmesine neden olur. Baba işyerin deki arkadaş gruplarıyla, anne kadınlar arasındaki gruplarla, çocuklar da arkadaş gruplarıyla iletişim kurmayı yeğlemekte, his ve düşüncelerin paylaşımı da aile dışına taşınmaktadır.

Çünkü insanlar iletişim kurmadan yaşayamazlar. 

Ev içerisinde zayıflayan iletişim oluşturduğu olumsuz hava ve yarattığı doyumsuzluk nedeniyle evdeki her bireyin davranışına yansıyarak aile içi gruplaşmalarına da yol açmaktadır.

Anne oğul, baba kız veya çocuklar arası koalisyonla anne babaya karşı cepheleşme eğilimleri ortaya çıkmaktadır. Bu durum, iletişimi büsbütün bozmakta, sosyal rolleri de sertleştirmektedir.

Televizyon ve internetin de hayatımızdaki fonksiyonu incelendiği zaman günümüzde teknolojik iletişim aracı olmaktan çıkıp yuva yıkmaya kadar giden evlilik sorunlarına sebep olabileceği görülmektedir. Chat hastalığına tutulan kişilerin evliliğini sonlandırmak zorunda kalmaları da bir başka vakıa…

Sanal alemden zamanla vazgeçemeyen kişilerin yüzde 35-40'ı, geçmiş dönemde eşleri tarafından küçük ya da büyük ihanete uğramış hanımlar. Yaşadıkları hayal kırıklığını unutamadıklarından, sanal âlemde tanımadığı erkeklerle sohbet ederek eşinin yaptıklarına ‘güya' karşılık veriyor. İlk zamanlar ‘nasıl olsa verdiğim bilgiler yanlış, oradaki ben değilim ki!' dese de ucundan kıyısından girdiği sanal dairenin içine zamanla dahil oluyor, çoğu zaman da yaşadığı zaman ve mekandan kendini soyutluyor.

Yapılan araştırmalar aile içi iletişimde yaşanan sorunlardan bir tanesinin de, aile üyelerinin birbirlerine yeterince zaman ayıramaması olduğunu gösteriyor.

Bununla birlikte görüşmelerim sonunda ailenin içinde bulunduğu maddi problemin ya da aileden herhangi birinin alkol kullanması da aile içi problemlere neden olmakta ve huzursuzluğu körüklemektedir.

Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki kendisinden kaçmayı gerektirecek kadar büyük hiç bir sorun yoktur. Sana kazandıracaklarına ihtiyacın olduğu için sorunları ararsın. Sadece kısa süreli duygusal gerginlikleri değil uzun süreli çatışmaları çözmek de, yaşamın önemli bir parçasını oluşturur. Peki, çatışmayı çözebilecek değişik yollar ne olabilir?

* Öncelikli olarak sorunun kaynağının ne olduğunu bulmak gerekir. çatışmanın nedeni üzerinde kafa yormalı ve bu konuda kendimizi nasıl hissettiğimizi belirlemeliyiz.

* Sorun öğrenildikten sonra aklımıza gelen çözüm önerilerini belirlemeli ve konu ile ilgili birçok çözüm önerileri ortaya koymalıyız. çözüm önerilerinin iyi ya da kötü, mümkün ya da değil gibi süzgeçlerden geçirmeden olduğu gibi ortaya koymak gerekir. önemli olan sorunla ilgili olabildiğince çok sayıda çözüm yolunu bir liste halinde ifade etmektir.

* Daha sonra her çözüm yolunu değerlendirerek, bu çözüm yollarının her biriniz açısından ne ifade ettiğini tartışacaksınız. Bu aşamada kişilerin dürüstçe düşüncelerini ifade etmeleri önemlidir. 

* Bütün çözüm yolları konuşulduktan sonra her ikinizi de en çok tatmin edecek kararı vermek gerekir. Bu karara ulaştıktan sonra çözümün ne anlama geldiği bir kez daha her iki kişi tarafından ifade edilir.

* Karara varılan çözüm yolunun ayrıntılarını da konuşulmalıdır. Burada ayrıntılardan kastedilen, çözüm uygulamaya konduğunda her iki tarafça ne gibi uyarlamalar ve ayarlamalar yapılması gerektiğinin konuşulmasıdır. çözüm bir planlamayı gerektiriyorsa hemen planlamaya başlayın.

* Son olarak da bir çözümün gerçekten uygulanabilir ve uygulanamaz olduğunu denemeden anlamak zordur. çözümü bir süre uyguladıktan sonra gözden geçirmek üzere bir araya gelmekte büyük fayda var. Bu durumdan sonra çözüm tarzında bazı değişiklikler önerilebilir. Hatta öyle bir durum olabilir ki çözümü her iki taraf tatmin edici bulmayıp yeniden gözden geçirmek gereği duyulabilir. önemli olan sorunun altında ezilmek yerine her iki tarafı da hoşnut edecek bir çözüme ulaşıncaya kadar yaratıcı bir biçimde sorunla uğraşmak yapıcı çözüm önerileri getirmektir. Zaten anlatılan tüm bu bilgiler yerine geldiğinde ilişkiler daha yapıcı olacak ve karşılıklı olarak birbirini anlama söz konusu olacaktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.